Rüyada mevsiminde ve taze olarak görülen ve yenen sebzeler rızka; mevsim dışında görülmeleri üzüntü ve kedere işarettir.
Rüyada kötü kokulu sebzelerden yemek, gizli olan şeylerin açığa çıkmasına yahut ev halkının o kimseye olan nefretine işaret eder.
Rüyada tere, nane vs. gibi sebzeleri görmek, üzüntü ve kedere; sebze ekili yeri görmek, üzüntülü birtakım erkeklere delalettir.
Rüyada sebzelikten sebze toplamak, hanımın akrabaları cihetinden gelecek üzüntüye, deste deste sebze, kişiyi şerden koruyan uyarıcıya; kuru sebze, kendisiyle malların ıslan edildiği şeylere delalet eder.
(Ayrıca Bakınız; Sebze ve Meyve Bahçesi)
Rüyada görülen yeşil olan her sebze ve bununla ilgili bütün rüyalar, çok hayırlıdır. Rahat ve hareketli bir hayat sürmeyi müjdeler.
Rüyada domates görmek, uzaktan gelecek iyi haberlere işarettir. İyi renkli, taze sebze görmek; mal, mülk, para, zenginlik, kısmettir.
Rüyada sebze görmek; genellikle ömür uzunluğuna, ümide, yaşamaya ve mutluluğa yorumlanır.
Bir başka rivayete göre de: Rüyada sebze görmek, yeni bir iş fırsatıdır. Sebze tarlası, eniştesi olan erkeklere işarettir. Bir kimse rüyada kendisini bostandan bir deste sebze topladığını görürse, şerden kaçınması lazımdır. Kuru bakla, kendisiyle diğer malların ıslah edileceği bir maldır. Bazı tabirciler, baklanın hepsi güzel, bazıları da çirkindir, demişlerdir. Yine bazı tabirciler sebzelerin hepsi ticarete, erkeklere, hüzün ve kedere, çocuk ve mala işarettir.
Rüyada pişmiş sebze yediğini görmek; her şeyden hayır ve menfaate, ferah ve sürura, rütbeye ve şerefe nail olmaya, her şeyde ticaret ve faide görür.
Sebze
Rüyamda hamile imişim. İş yerinin koridorlarında ayrı ayrı sebze tezgahları vardı. Önce bir tezgahtan beyaz dut yedim sonra başka birinden yeşil erik, son olarak da bir tezgahtan nektari alıp yiyorum. Sonra bir poşet satın alıp parasını ödüyorum. Nektarileri açık renkli bir poşete koyuyorlar. Yürürken birden toprak yolda ağaçların içinde yürümeye başlıyorum. Sonra arkadaşa “Lavaboya gitmem lazım” diyorum. Gösteriyor, içeri giriyorum. O kadar temiz, düzenli ve geniş bir lavabo ki, birden bağırmaya başlıyorum. “Doğum yapıyorum doktor” diye. Lavabonun üstünde bacaklarımın üstüne beyaz bir battaniye seriyorum. Çocuğu onun üzerine koyuyorum. “Kordon bağını kesin” diye bağırırken bir daha doğum yapıyorum. Çocuklar eşit sayılabilecek büyüklükte biri birazcık küçük, ancak ikisi de normalden küçük. Ancak beyaz bir zar ile bütün vücutları kaplı idi ve cinsiyetlerini göremiyorum.