Rüyada usta görmek, insanların arasını meşru yöntemlerle bulan kimseye; ustanın bir şeyi yapması hayra, yıkması şerere; bir ustayı keser, rende ve başka bir aletle çalışırken görmek, fayda ve menfaate, gerçek fail olan Allah Teala’nın yaptırımlarına ve önemli bir hadisenin meydana gelmesine işarettir. Usta çalışmıyorsa bir işe bazı kimseleri teşvik etmeye delalet eder.
Kişi rüyasında kendi alanında usta biriyle karşılaşırsa önemli şeyler öğrenir ve hayatına yön verir.
Rüyada usta görmek, iki şekilde tabir olunur: Fakirlik ve zenginlik. Bazen da herhangi bir musibet karşısında sabretmeye ve dayanıklılık göstermeye de işarettir. Bir ustayı çalışırken görmek, hayatta yaptığı işten faydalanmaya; boş durduğunu görmek ise, bu tabirin zıddı ile yorumlanır.
Rüyada bir ustanın bir evi yıktığını görmek, o evin bulunduğu mahalde bir kargaşalık çıkacağına; bir evi yaptığını, bir duvarı ördüğünü görmek ise o yer halkının bolluk ve mutluluk içinde bulunduklarına delalet eder.
Rüyada bir marangoz ustasının bir ağacı yontarken görmek, insanları yola getirmek için çaba gösteren bir din adamının varlığı ile yorumlanır.
Bir başka rivayete göre de: Rüyada ustayı görmek, fakirlik veya zenginliğe işarettir. Bazen yolculuk ve geçim hususunda tereddüt etmeye ve başkasının üzüntü ve kederini almakla beraber sabır ve sebat etmeye işarettir. Bazen de helalı haramla karıştıran kimselere işarettir. Bazen (hiçbir iş yapmayan) ustayı görmek, faydalanılacak bir şeyde insanların bazısını bazısına teşvik eden kimseye işarettir.
Rüyada ustanın üzerine toz ve topraktan bir şey düşerse, o ustanın o işten toz ve toprak miktarınca faydalanmasına işarettir. Eğer toz ve topraktan üzerine bir şeyler düşmemişse, çalışmasından onun fayda görmeyeceğine işarettir.
Bir kimse rüyada bir ustayı ev ve duvarları temelinden söktüğünü ve bazısını bazısına karıştırdığını görse o yer halkı arasında geçecek bir durumun vakı olacağına veya onların öleceğine işarettir.
Ayrıca şu rüya tabiri ve yorumlara bakınız: Usta ve Mimar, İşçi, Çalışmak
Usta
Rüyamda bizim müstakil evimiz satılmış, satmak zorunda kalmışız. Ustalar gelmiş eve tadilat boya yapıyorlar, evin dışını bordo renge boyamışlar. Isı yalıtım da yapmışlar. Ben de kimse görmeden eve giriyorum elim duvara değdi, yumuşaktı. Duvar az zedelendi, düzeltmeye uğraştım iz kaldı. Sonra bir duvarı bilerek mi ya da istemeden mi hatırlayamıyorum oymuşum içini. Usta beni fark etti, “Biz onu hallederiz olsun” dedi. Evden çıktım sonradan. Evimiz elimizden gitti diye çok ağladım, gerçek gibiydi. Sonra salıncakta sallandım, hala ağlıyordum.